Proje Ortaklarımız

Üye Olun

E-posta:

Sitemize üye olarak bizden haberler alın.

KÜLTÜR ELÇİLERİ'NDEN İSTANBUL İZLENİMLERİ...  

"Bugün sabah kahvaltı yaptık sonra otobüslere bindik ve Ayasofya’ya gittik. İçinde gezdik çok büyüktü ve yorucuydu. Sonra Dolmabahçe Sarayı’na gittik. Orada Dünya’nın en büyük salonu vardı. Atatürk’ün odasına girdik ve orada Atatürk’ün yatağının ucunda çok iyi arkadaşı Salih Efendi koltukta yatıyordu. Atatürk öldüğünde kendisine ait saati 9’u 5 geçe durmuş."

Mehmet Melih Şahin / Simav

"Bugün Ayasofya Müzesi’ne gittik. Çok güzeldi, hepimiz çok sevmiştik. 2. olarak Arkeoloji Müzesi’ne gittik. Orada lahitler, taş mezarlar ve çürümüş iskeletler vardı. Son olarak ise Dolmabahçe’ye gittik. Kapıdan geçerken bir asker hiç kıpırdamadan duruyordu fakat ara ara nöbet değiştiriyorlardı. İçeriye girdik. İçeride 285 oda, 44 salon, 68 tuvalet ve 6 hamam vardı, saray 14.595 metrekareydi. Odalar çok büyüktü. Ben bu anları yaşadığım için ve gördüğüm için çok mutluyum."

Aleyna Atmaca / Zile

"Bugün Arkeoloji Müzesi, Ayasofya Müzesi, Dolmabahçe Sarayı’nı gezdik. Çok güzel şeyler gördük bu sayede tarihimizi öğrendik. Hem çok eğlendik hem de çok yorulduk. Ben en çok Dolmabahçe Sarayı’nı beğendim. O tavanları çok güzel işlenmişti bu çok ilgimi çekti. Sonrada Arkeoloji Müzesi’ni beğendim. İskeletler çok ilginçti ve burada mumyalamayı gördük. Heyecanlı, eğlenceli, komik ve yorucu bir gündü. Yarını merakla bekliyorum…"

Hazal Çataltaş / Arapgir

"Bugün Ayasofya Müzesi, Dolmabahçe Sarayı ve Arkeoloji Müzesi’ni gezdik. Tabi bana göre en güzeli Dolmabahçe’ydi çünkü Atatürk’ün kaldığı ve hayata gözlerini yumduğu saraydı burası. İstanbul, Türkiye’nin en büyük ili gezdikçe azalmıyor sanki daha da çoğalıyormuş gibi oluyor. Ben çok mutluyum."

Gamze Şafak / Arapgir

"Yol yorgunu geldik. Bize su ve yaka kartlarımızı dağıttılar, odamızı gösterdiler, hepimiz çok yorulmuştuk bu yüzden hemen dinlenmeye çekildik. Akşamüstüne doğru çok güzel bir eğlence yaptık. 19 Mayıs depreminden sonra kendim ilk kez mutlu hissettim. Aklım Simav’da, annemde, babamda kaldı. Belli etmemeye çalışsak da korkuyoruz. Yaşayan bilir… Akşam Fuat Ergin adlı rap sanatçısı geldi. Arkadaşlarıma rap yazdırdı. Çok eğlendim ve mutlu oldum."

Melisa Erol / Simav

"Güzel bir kahvaltının ardından İstanbul sunumunu izledik. Daha sonra geziye çıktık. Arkeoloji Müzesi, Ayasofya ve Dolmabahçe Sarayı’nı gezdik. Hem eğlenip hem bilgi sahibi olduk. Bir süre dinlendikten sonra yurdumuzda bulunan farklı oyunları oynadık. Akşam yemeğini yiyip arkadaşlarımıza kentimizi tanıttık, onlar da bize tanıttı."

Hilal Yücel / Side

"Bugün İstanbul’a gelişimin ilk günüydü. O kadar heyecanlıydım ki günümün nasıl geçeceğini çok merak ediyordum. Uçak, otobüs derken Kabataş Lisesi’ne ulaştık. Odalarımıza yerleştik. Dışarıya çıktık ve tam boğaz manzarasıydı. Bizde fotoğraf çekindik sonra yemek yedik. Akşamüstüne doğru tanışma etkinliği yaptık, dans ettik, çok eğlenceliydi. Akşam yemeğimizi yiyip Fuat Ergin ile müzik etkinliğini gerçekleştirdik. Sonra yatakhaneye çıkıp uyuduk."

Pınar Büyükdemir / Side

"Bugün Eti ÇEKÜL Kültür Elçileri Projesi sayesinde İstanbul’a geldik. Yolculuk eğlenceli ve uzun geçti. İstanbul’a geldiğimizde saat 18:00’da etkinlikler yapılmaya başlandı. Farklı bölgelerden ve illerden gelen arkadaşlarımız oldu. Farklı kişileri tanımanın zevki harikaydı ve bir o kadar da güzel. Sonra Fuat Ergin’in rap yapmasını izlemeye gittik. Sonra biz de rap yaptık."

Gözde Kocabıçak / Bursa

"Bugün saat 06:30’da kalktık, 07:00’a kadar futbol oynadık. Ondan sonra kahvaltı yaptık. Atölye çalışmaları yaptık. Ben Hazine Avı bölümünü seçtim, çok güzeldi ve çok eğlendim. Bugün yeni bilgiler öğrendim."

Osman Teke / Akdağmadeni

"Bugün sabah yola çıktık ve Eti ÇEKÜL Kültür Elçileri İstanbul Buluşmaları için başta heyecanlı değildim ama İstanbul’a yaklaştıkça heyecanım arttı. Buraya geldiğimizde bizi çok iyi karşılayıp malzeme verdiler. Bugün çeşitli etkinlikler yaptık örneğin tanışma etkinliğinde çok eğlendik ve buraya çok alışacağım galiba. Bu yüzden buradan ayrılmak biraz zor olacak çünkü bu manzaradan ayrılmak istemiyorum."

Sedef Bingöl / Edirne

"Kültür Elçisi olduk, tarihlerle buluştuk
Kabataş’a geldik yeni tarih öğrendik
Hep beraber kaynaştık, arkadaşlar edindik
İstanbul’da tarih çok, biz bunları bilmezdik"

Cankara Bilgir / Eyüp

"Bugün İstanbul’da erken bir sabah saatinde güne başladım. Daha sonra yemekhanede kahvaltı yaptık. Burada yediğim yemekler çok hoşuma gitti. Oyunlar oynadık, bizim oyunumuz 9 taş oyunuydu. Bol bol denizi izledik ve fotoğraflar çektik. Geceleri İstanbul Boğazı harika gözüküyordu. Daha sonra İstanbul gezisi yaptık. İlk önce Arkeoloji Müzesi’ne gittik. Burada bir rehberimiz vardı ve bize burayı anlattı. Burada mezarlar, eskiden kalma mühürler, kalıntılar ve bulunan eserler vardı. Daha sonra Ayasofya Müzesi’ne gittik ve burası da çok güzeldi. Yine aynı rehberimiz vardı. Burada birçok turist gördük. Eskiden cami ve kilise olarak kullanılan Ayasofya Müzesi, içindeki bazı desen ve işlemelerini koruyabilmişti. Rehberimiz bunların hepsini bize anlattı. Buradan sonra Dolmabahçe Sarayı’na gittik. Harika, mükemmel ötesi bir yerdi. Çok geniş odaları, çok pahalı eşyaları, çok güzel isimli salonları ve harika şeyler yansıtan aynaları vardı. Burası anlat anlat bitmez. Görülmeye değer bir yerdi. Daha sonra çalışmalarımızı anlatıp, yemeğimizi yedik. Aşağıda denizi seyrettik. Muhteşem bir gündü."

Sümeyye Sevim / Altındağ

"2.gün
Bugün çok yoğun bir gündü. Neden diye sorarsanız Dolmabahçe Sarayı’na sonra da Arkeoloji Müzesi’ne son olarak da Ayasofya’ya gidecektik. Dolmabahçe’de en sevdiğim yer Atamızın yatağı idi. Arkeoloji Müzesi’nde lahitleri çok beğendim. Ayasofya’da camiyi müze haline getirmeleri çok ilginçti. Geziden döndüğümüzde çok yorgundum hemen yattım.
3.gün
Sabah erkenden kalktık çünkü arkadaşlarımızla son günümüzdü. Dışarı çıktık top oynadık ve saat 08:00’da kahvaltı başladı. Kahvaltı bittikten sonra yatakhanelerimize gidip günlüklerimizi yazdık. Ben atölye çalışmasında Yaşam Köprüsü’nü seçecektim. Buradan ayrılmak çok zor olacaktı. Bu geziyi ayarlayan kişilere sonsuz teşekkürlerimi sunarım."

Emre Teke / Eyüp

"Bugün İstanbul gezimizin ikinci günüydü. Arkadaşlarım ve ben İstanbul’dan gideceğimiz için çok üzgünüz. Bugün sabah erken kalktık, hazırlanıp aşağı indik ve kahvaltı yaptık. Ben kahvaltıyı çok sevdim. Kahvaltıdan sonra harekete geçtik ve ilk olarak Arkeoloji Müzesi’ne gittik. Orası çok güzeldi. Bir lahit vardı kocamandı ve üstünde çok kabartma vardı. Ben en çok onu beğendim. Arkeoloji Müzesi’ni 2 saatte gezdikten sonra Ayasofya Müzesi’ne geçtik. Bu müzenin tarihi 2000 sene öncesine dayanıyor. Bu müze ilk yapıldığında kiliseymiş sonra camiye çevrilmiş ve en son olarak da müzeye çevrilmiş. Bu müzenin içinde çok güzel mozaikler resimler vardı. Buradan çıkıp Dolmabahçe Sarayı’na geldik. Bu sarayın en çok salonları güzeldi. Hayran kaldım, muhteşemdi. Sarayın içinde birçok salon vardı mesela birisi Dünya’nın en büyük saray salonuymuş. Tam tamına 2000m2 olduğunu duyunca çok şaşırdım. Ayrıca bu salonun tam ortasında tam 4 tonluk bir avize vardı. Bu avizenin takılma süresi 2 ay sürmüş. Dolmabahçe Sarayı’ndan çıkıp kaldığımız okula geldik. İlk olarak yemek yedik çünkü hepimiz çok yorgunduk. Biraz enerji lazımdı. Daha sonra binadan çıkıp spor salonuna gittik. Orada şehrimizi tanıttık ve diğer Kültür Elçileri’nin şehirlerini tanıdık, çok eğlenceli ve yorucu bir günde bitti böylelikle günlüğüm. Ne dersin en beğenilen yerler listesinde ilk sırada Ayasofya mı yoksa Dolmabahçe mi?"

Ayşe Sena Açık / Altındağ